Gaziantep’te yıkılan Ayşe-Mehmet Polat Külliyesi’nin tutuklu müteahhidi, site sakinlerini suçladı.

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat Pazartesi günü saat 04.17’de meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki depremin ardından aynı gün saat 13.24’te Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde ikinci bir deprem meydana geldi.

10 ili etkileyen depremlerde, Gaziantep merkez, İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde yüzlerce bina yıkıldı, binlerce kişi enkaz altında kaldı.

Onlarca kişiye mezar

Depremin ardından 8. günde arama kurtarma çalışmaları devam ederken, asrın afetinde 4’ü yıkılan 6 bloklu Ayşe-Mehmet Polat Sitesi onlarca kişiye mezarlık oldu.

Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı, depremde çöken Ayşe Mehmet Polat Kompleksi’nin müteahhidi ve teknik temsilcisi Mehmet Ertan Akay’ın tutuklanmasıyla ilgili soruşturma başlattı.

Akay, kısa süre sonra İstanbul Ataşehir’de yakalandı.

Tutuklanmış

“İhmal sonucu ölüme sebebiyet vermek”Ve “İmar yasasına muhalefet”Kabahatlerinden gözaltına alınan Akay, işlemleri için Gaziantep’e götürüldü.

İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından Gaziantep Adliyesi’ne getirilen Akay, nöbetçi hakim tarafından tutuklandı.

Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında “ihmal sonucu ölüme neden olmak”Ve “İmar yasasına muhalefet”Hatalarından dolayı tutuklanan Akay’ın yargılanma süresi dolmuştur.

‘Sitede eksik malzeme kullanılmadı’ savunması

Ayşe-Mehmet Polat Külliyesi’nin yapımına 1995 yılında başladıklarını ve 1999 yılında bitirdiklerini belirten Akay, üretim sürecinde arsa sahibi ile kat malikleri arasındaki uyumu sağlamak ve inşaatın ilerlemesini sağlamak gibi bir misyonu olduğunu anlattı. gerekli formda.

Gaziantep’te 25’ten fazla bina yaptığını ve 2010 yılında eşinden ayrılarak İstanbul’a yerleştiğini belirten Akay, İstanbul Bölge Uzmanlar Kurulu’nda inşaat mühendisi değerleme uzmanı olarak görev aldığını kaydetti.

Mehmet Ertan Akay, sitedeki malzeme ve işçiliğin eksik veya yanlış kullanılmasının söz konusu olmadığını, sitenin dönemin mevzuatına ve yönetmeliğine uygun olarak yapıldığını savundu.

“Altyapı çalışmaları tamamlandı”

Herhangi bir kusurunun bulunmadığını savunan Akay, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

Site bloklarının zemin katı, yani sadece sütunlu ve duvarsız olan kısmı o dönemin mevzuatına uygundu. Hatırladığım kadarıyla 1999 yılında sitenin bulunduğu bölgede kanalizasyon, su ve elektrik tesisatı yoktu. İnşaatın bitmesinin ardından dairelerde oturanlar tarafından alt yapı çalışması yapıldı. Bunun sitenin temeline zarar verebileceğini düşünüyorum. Söz konusu sitede hiç ikamet etmedim. Sahayı yaptığımız zaman herhangi bir inşaat işine başlamak için mühendis veya şantiye yöneticisi olmaya gerek yoktu. Yaptığımız sitede inşaat çavuşu kimdi hatırlamıyorum.

“Arkadaşlar ‘adın olsun’ dedi”

Akay, binanın yapıldığı yıllarda herhangi bir temel analiz şartı bulunmadığını belirtti. Binada statik projesinin sahibi olarak anıldığını ancak hayatı boyunca hiç statik proje yapmadığını belirten Akay, şunları söyledi:

Arkadaşlar ‘adın olsun’ dediler. Aradan çok zaman geçtiği için ismimin böyle geçtiğini iddia ediyorum. Statik projeyi kimin yaptığını hatırlamıyorum. Beyin sarsıntısından sonra 11 Şubat sabahı saat 9.00’da hakkımda soruşturma açılıp açılmadığını öğrenmek için savcılığa gittim. Hakkımda herhangi bir soruşturma açılıp açılmadığına dair bilgi almaya çalıştım ama öğrenemedim ve evime döndüm. 1.5 saat sonra gelen polis onları konuttan aldı. Kaçmak gibi bir fikrim yoktu. Aksine gönüllü olarak adalete teslim olmak istedim. Benim bir suçum olduğunu düşünmüyorum.